Eve gelene kadar mal mal şarkılar dinledim yani.
Bugünkü sınavda ben yine 3 soru yaptım zaten. Hayır, anlamıyorum, bu nasıl bi' şey? Hoca zekisi üşenmemiş 4 gruba ayırmış bir de.. Kopyayla falan halledecektim artık çünkü gerçekten beynime hiçbir şey girmemişti.. Hocanın da içine mi doğdu nedir, yerimi değiştirdi. -.- Mal gibi kaldım tabii, her zaman olduğu gibi, çalışmadığım yerden geldi bir de :( Offff ne yapayım yani, suç benim değil.. -.- Neyse işte, yeterince sıkıldım zaten okulda.. Bu sınav stresinden sonra şarjımın bitmesi hiç iyi olmadı.. Gerçi sınav stresi olmasa bile şarjımın bitmesi hiçbir zaman iyi olmaz. Şarjlar bitmesin.............
Daha fazla saçmalamadan bu konuyu kapatayım. Bu ara benim konuşmama bir haller oldu. Şöyle ki, yazdığım gibi konuşuyorum. YapıyoR, ediyoR... Aslında normal olanı bu, ama insanlar tarafından garip karşılanıyor :DAS:D Yani, bilerek veya isteyerek yapmıyorum, bu ara nedense öyle oluyor. :O Aslında pek de sorun değil, okuldayken sürekli birlikte takıldığım -mal mı mal, salak mı salak- bir arkadaşım var, o da öyle konuşuyor, birlikte takılıyoruz güzel güzel.. Ama onunla değilken, tek başıma öyle konuşunca, insanlar bi' "hö?" yapıyorlar.. üzülüyorum :(
Hatta bir kere, yeni biriyle tanıştım.. Çok iyi anlaştık, konuştuk ettik falan.. Sonra bana dedi ki, "Sen Türk müsün?" "Evet" dedim "N'oldu?", dedi ki "Çok garip konuşuyorsun..". Ve ben yine.................Ya neden bana böyle şeyler yapıyorlar, ben anlamıyorum bunu. :(
Aslında bununla ilgili bi' şey daha oldu, ama anlatsam mı emin değilim.. Ya biliyorum kendimi çok rezil ediyorum ama, olsun ya insan kendiyle dalga geçebilmeli, di mi ama? EVET.
Neyse anlatıyorum.. 2-3 hafta öncesindeydi sanırım, sınıfta, çıktım sunum yapıyorum, bir de ilk ders. Diğer arkadaş anlatmaya başladı, ben de bekliyorum öyle tahtada mal mal. Sonra bana bi' haller olmaya başladı.. Böyle bir sıcak bastı falan, başım dönmeye başladı sonrasında.. Gözlerim kararıyor bildiğiniz. Ben baktım benim yere yığılabilitem yüksek, hocaya "hojam ben yerime oturabilir miyim" diyeceğim, ama dedim mi demedim mi tam hatırlamıyorum onu, en son baktım sırada oturuyorum, hoca falan gelmiş böyle "hojam ayran alayım mı" falan diyorlar.. Nasıl yerime oturdum, ne oldu, o aradaki kısmı hatırlayamıyorum ama.. Hoca "nasılsın?" falan diyor, dedim "hojam iyiyim, ama göremiyorum ben şu an". Ama gerçekten göremiyordum böyle karanlıktı yani, tabii tamamen değil de, anlamışsınızdır.. Biraz daha durdum öyle, hoca dedi "şimdi nasılsın, görebiliyor musun?" Ben de şimdi hâlâ bulanık görüyorum, "Lan" dedim, "acaba gözlüğü takmadığım için mi böyle, yoksa hâlâ devam mı ediyor", böyle düşündüğüm için gözlüğümü takarken "bi bakiyim" dedim. Hoca falan güldü tabii o arada, "zaaaaa hem gözlüğü takmamış hem göremiyorum diyor aq xDDD" diye. Neyse işte öyle oldu bitti bedavadan ayranımı da içtim, tuzu da doldurmuşlar içine.
Arkadaşlarım da bayağı korkmuş, arkadaşlarım dediğim de 2 tane mal, ama onları çok sefiyorum. Anlatıyorlar bana olanları, dediklerine göre bembeyaz olmuşum falan, dudaklarım bile renk değiştirmiş o derece. :DASd. bi' de, hani şu gözlüğü alıp "bi' bakiyim" dediğim yer var ya, ben meğerse orada "bi' bakiyim" değil, "BİR BAKAYIM" demişim...... Sonra biz buna çok uzun süre güldük, ama düşünün ki farkında bile değilim öyle dediğimin. :(
Böyle yani, bu da bana dert oldu, ama hâlâ böyle konuşmaya devam ediyorum, bir gün aşacağım bunu da.. :(
Bu arada buzdolabının sesini duydum, içim acıdı lan.. Şimdi bizim buzdolabıyla garip bi' ilişkimiz var. Ben mesela mutfaktayım, dolaptan bir şeyler alırken kapatmıyorum, birazdan bi' şey daha alacağım diye. 2 saniyelik iş. Bu salak da bi' süre sonra "Lan amk, ben açık kaldım, başlatma şimdi yemeğine, kapatsana şu kapağımı pizivink!!!" diye bağırmaya başlıyor. Eğer ben o an mutfakta, bilerek açık bıraktıysam sinir oluyorum hemen ötmesine, "Lan sıs! ağzına sıçtımını-" diye ağzına tekme atıp susmasını sağlıyorum, yani kapağını kapatıyorum. O da susuyor hemen.
Ama farkında olmadan açık bıraktıysam -şu an olduğu gibi-, ben bir üzülüyorum ki sormayın.. Bu sefer, "ablacığım yalnız ben açık kaldım, rica etsem şu kapağımı bi' kapatabilir misin? Çok üşüyorum ühühü, size anne diyebilir miyim?" diyor.. Ben de gidiyorum hemen, "ah canııım, açık mı bırakmışım ben seni? çok pardon.." diyerek yavaşça kapatıyorum kapağını, seviyorum falan.. Öyle yani. İyi anlaşıyoruz aslında ya.. güzeliz. :(
Of bu yazı da bayağı uzun olmuş yalnız o.O neyse artık, okuduğunuz için teşekkür ederim ^_^
Görüşürüzz! ♥
